23.07.2012

Çömlek Kuru Fasulye | Çamlıca

Bir İstanbul sevdalısı olarak, İstanbul'un her yeri gözüme başka güzel görünür. Her seferinde hayran olurum. Bu hayranlığımın doruk noktasına ulaştığı yer de Büyük Çamlıca Tepesidir. Bilenler bilir ki Arnavutköy'den Eminönü'ne Adalar'a kadar Anadolu ve Avrupa yakası'nın tüm kıyı şeridi ve yukarılara uzanan sırtları gözler önüne serilir. Gecesi ayrı gündüzü ayrıdır bu manzaranın. Bu kuşbakışı, geniş açılı görünümü İstanbul'a  gelen her misafirime gösteririm. Yani evime İstanbul dışından misafirliğe gelen herkesin yolu bir de Çamlıca Tepesi'nden geçer :))

Annemcim beni ziyarete geldiğinde Çamlıca Tepesi'ne gittik ve manzarayı seyredurduk. İyi güzel de manzara tek başına karın doyurmuyor ki. Girişte Çömlek Kuru Fasulye ilgimi çekmişti. Haydi bir deneyelim diyerek kendimizi Çömlek'te bulduk.

Ee adı üstünde kuru fasulyeci, elbette ki kuru fasulye yiyeceğiz. Menüye bakmaya bile gerek yoktu aslında, ama genel olarak ne var ne yok merak ettiğimden menüyü inceledim. Kuru fasulye'nin yanı sıra menüde ızgara çeşitleri, köfte, pilavlar, tatlılar da var.


20.07.2012

Bami Goreng | Kızarmış Erişte

Beni az çok takip edenler bilirler ki pratik ve lezzetli yemekler çok işime hatta dişime gelir :) Bana göre, pratik yemeklerin baş tacı makarnalara, noodlelara ve türevlerine aittir. Evdeki malzemeye göre bin bir çeşidini yaratabilirim. Her gün yiyebilirim ama keşke yerken zayıflatsa :) Ne yazık ki şu anda böyle bir şey mümkün değil. Bu yüzden formuma(!!) dikkat etmek amacıyla her gün değil haftada bir kaç kez yiyorum makarna ve türevlerini :) Madem bu kadar seviyorum hatta sevgimi cihan-ı aleme haykırıyorum, o zaman bugün Noodle'ların şanına yakışır bir davet vereyim.  


4.07.2012

Sandviçin de Bir Matematiği Var!



Sizlere bir haberim var. Artık kendi blogumun yanı sıra, fırsat buldukça YemekSepeti blog için de yazılar yazacağım :) İlk yazım sandviçlerle alakalı. Bakalım beğenecek misiniz? Okumak için TIK TIK !!

3.07.2012

Şarap Çanağı

Bir kaç güm önce "onderedno" kod adlı bir okurumuz tarafından bana gönderilen bu yazıyı çok beğendim ve okurken çok eğlendim. "onderedno"in şarapla ilgili yazısını sizinle de paylaşmak istedim. Umarım beğenirsiniz. Kendisine kocaman teşekkür ederim hatta gadasını alır, gıdısını öperim :)

"

Yaklaşık 4 aylık Fransa yolcuğumdan sonra, sonunda şaraplarla alakalı yazımı yazma imkânı bulmuştum.  Şimdi sıra şaraplar hakkında yazılacak bir şeyler bulmaktaydı. Gel gelelim benim şaraplarla alakalı verebileceğim öğütler değil burdan köye yol olmak, sizi iki adım öteye bile götürecek gibi değildiler. O halde bu yazım hali hazırda köylerinde olan okurlara gelsin :))
Sevgili okur, şarabı hele ki güzelini, pahalısını kim kaybetti de ben buldum dediğini duyar gibiyim. Bu duyar gibi olma durumu yazacak bir şey bulamayınca az evvel vitrinden yürüttüğüm şaraba yüklenmemle de alakalı olabilir. Valla ben de ne biliyorsam seninkinden çok farksız değil. “öküzgözü” tabirine sen gibi ben de gülüyorum. Kırmızısı mı yoksa beyazı mı soğuk içilendi hala karıştırıyorum. O bardağın sapını mı tutuyorduk, yoksa avuca mı oturtuyorduk ya da o içmeden önceki artist artist döndürme ve koklama haraketlerinin manaları falan hep muamma. Ama fransa görmüşüm okur. Nice sahilinde en pahalı şarabı (sakin ol, hediye verildi) yudumlayıp, şişesini mikrofon yaparak türküler eşliğinde fransız dostları kaçırmışlığım var ey okur.  Senin seviyene indik diye o suratında oluşan tebessümü at. Yerini bil. Gözüme bak. Okşa, okşa, okşa…  

1.07.2012

Mangalbaşı Recep'in Yeri


Bir cumartesi akşamüstüsü bir grup arkadaş gün içinde etkilendiğimiz sıcak az gelmiş olacak ki bir de yemek yerken sıcaklayalım dedik. Şaka bir yana dün gerçekten canımız bir ocak başı, bir mangal başı, bir kendin pişir kendin ye istedi  resmen. Sonunda kendimizi Mangalbaşı nam-ı diğer "Recep'in Yeri"nde Çayırova'da bulduk.